Siyah Renk Değildir

Siyah fon üzerinde bu yazı görünür:

“Oynadığımız bu oyunda, kazanmak söz konusu değil. Ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir.”  George ORWELL

İç – Bina Girişi – Gündüz

BMMYK Ofisi’nin girişinde sığınmacı diğer birkaç kişiyle birlikte İçeriye alınmak üzere X-Ray cihazından geçirilirken güvenlik elemanları üst araması yapıyor. Kemerleri, saatleri ve ceplerinde ne varsa boşaltılır.

İç – Kayıt ve Kabul Bölümü – Gündüz

Arap’ıyla Afrikalısıyla ve diğer bir sürü üçüncü dünya vatandaşıyla birlikte, fotoğraf çektirmek için kayıt kabul bölümü önünde kuyruk görünür. Sabıkalı bir suçlu gibi önden ve yandan fotoğraflar çekilir. Daha sonra ellerine bir numara sıkıştırılıp, bekleme salonuna doğru yönlendiriliyorlar.

İç – Bekleme Salonu – Gündüz

Kayıt işlemleri tamamlanmış sığınmacılar ön görüşmeye alınmak üzere bekleme salonunda oturmaktalar. Kaç saat beklenildiğinin önemi olmayan bir mekânda oturmak zorunda kalan bir yığın farklı ülkelerden gelmiş ve durumları hiçte iyi gözükmeyen kalabalık görünüyor.

Ekran kararır. Ekranda şu yazı görünür:

“Ne Kadar Çok Farklı İnsan Var …”

İç – Bekleme Salonu – Gündüz

Bekleme salonunun çelik kapısı her defasında açıldığında, yeni bir başvuru sahibi içeriye alınıyor ve ardından hapishane gardiyanı havasıyla bir kadın, mahkûmlar arasından bir suçluyu ararcasına bakınmaya başlıyor. Sonra anons yaparcasına, bir numara söylüyor. Numara sahibi sığınmacı kalkıp yanına gidiyor. Elindeki kâğıt parçasını ona gösterir. Kadın ve sığınmacı adayı beraber salondan çıkıyorlar.

İç – Ön Görüşme Odası – Gündüz

Mülakat odasına girildiğinde masanın arkasında gözleri fal taşı gibi açılmış ve sanki yangından kurtarılmış bir mağdura yangının neden çıktığını sorarcasına oturmuş, orta yaşlı, hafif kilolu birinin dikkatle kameraya baktığını görüyoruz. Adam, gayet rahat bir şekilde iş prensibine uygun bir gülümsemeyle bakıyor.

İç – Ön Görüşme Odası – Gündüz

Her defasında farklı renklerde ve yaşlarda sığınmacı adaylar koltukta oturuyorlar. Sığınmacıların gözleri yorgun ve sinirleri gergin görünüyor. Ancak dudaklarında bir gülümseme hep vardır. Kalkıp gittiklerinde masanın üzerinde diğer dosyalar üzerine sığınmacı kaşeli bir dosya eklenir.

Ekran kararır. Ekranda şu yazı görünür:

“Ve Ne Kadar da Benziyorlar…”

Müzik sesi yükselir.

Son